Dış kaynak kullanımının yaygınlaştığı günümüzde, özellikle ithalat yapan ya da büyüme finansmanı arayan şirketler için yurt dışından kredi temin etmek önemli bir finansman aracıdır. Ancak bu kredilerin vergisel boyutları, özellikle kurumlar vergisi kesintisiKDV uygulaması ve damga vergisi istisnası açısından dikkatle değerlendirilmelidir.

Bu yazıda, yurt dışından alınacak kredilerle ilgili en çok sorulan vergisel konuları ve resmi düzenlemelere dayanan uygulamaları net biçimde ele alıyoruz.

1. Kurumlar Vergisi Yönünden Değerlendirme

Eğer şirketiniz, Marshall Adası gibi yurt dışında mukim bir şahıs ya da firma ile kredi sözleşmesi yapacaksa, bu kişilerin kredi vermeye yetkili finansal kuruluş olup olmaması belirleyici olacaktır.

Faiz Ödemelerinde Stopaj Uygulaması

  • Kredi veren kurum, ülke mevzuatına göre yetkili bir finans kuruluşuysa, faiz ödemeleri üzerinden %0 oranında stopaj uygulanır.
  • Eğer bu vasfa sahip değilse, faiz ödemeleri üzerinden %10 oranında kurumlar vergisi stopajı yapılması gerekir.

İlişkili Kişi Varsa Transfer Fiyatlandırması Kuralları Devreye Girer

Eğer kredi veren kurum, şirketle ilişkili kişi statüsündeyse, transfer fiyatlandırması kapsamında değerlendirme yapılmalı ve emsallere uygun faiz oranı uygulanmalıdır.

2. Katma Değer Vergisi (KDV) Yönünden Uygulama

KDV Kanunu’na göre:

  • Yurt dışından alınan krediler, eğer kredi veren kurum banka veya kredi kuruluşu niteliğinde ise, KDV’den istisnadır.
  • Ancak kredi veren bu niteliklere sahip değilse ve kredi faizi, komisyon gibi ödemeler bir finansal hizmetin karşılığını oluşturuyorsa, bu işlemler KDV’ye tabidir ve sorumlu sıfatıyla beyan edilerek ödenmelidir.

Hangi Durumda KDV Hesaplanmaz?

Eğer kredi, yurt dışında faaliyet gösteren ve ilgili ülke mevzuatına göre resmi olarak kredi vermeye yetkili bir finansal kurumdan alınıyorsa, bu krediye ilişkin faiz ödemeleri KDV’den muaftır.

3. Damga Vergisi İstisnası

Yurt dışından temin edilen krediler için düzenlenecek kredi sözleşmeleri, bazı şartlarla damga vergisinden istisna tutulabilir.

Damga Vergisinden Muafiyet Şartları

  • Kredi veren kurum, kendi ülkesinin mevzuatına göre kredi vermeye yetkili bir kuruluş olmalı.
  • Bu yetkinin, ülkenin resmi kurumlarından alınan ve Türkiye’deki temsilcilikler tarafından onaylı bir belgeyle tevsik edilmesi gerekir.
  • Kredi kullanımı bir banka veya özel finans kurumu aracılığıyla gerçekleştirilmelidir.

Bu şartlar sağlandığında, kredi sözleşmesi ve buna bağlı teminat, devir ve alacak temlik işlemleri de damga vergisinden istisna olur.

4. Uygulamada Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Kredi veren firmanın kredi kuruluşu olup olmadığını kanıtlayacak resmi belgeler temin edilmelidir.
  • Faiz ödemelerine ilişkin stopaj oranı doğru belirlenmelidir.
  • Gerekli durumlarda sorumlu sıfatıyla KDV beyanı yapılmalıdır.
  • Damga vergisi muafiyetinin uygulanabilmesi için belge ve onay prosedürleri eksiksiz tamamlanmalıdır.

Sonuç

Yurt dışı kredi işlemleri, avantajlı bir finansman kaynağı olmasının yanı sıra, vergi mevzuatına uyum açısından da dikkatle yönetilmelidir. Vergi kesintisi oranı, KDV yükümlülüğü ve damga vergisi muafiyeti; kredi veren kurumun statüsü ve belgelenebilir nitelikleriyle doğrudan ilişkilidir. Şirketlerin bu işlemlerde mali müşavirleriyle birlikte çalışarak, her aşamada yasal uyumu sağlaması kritik önemdedir.

Firma ve işleminize özel durumlar olabileceğini göz önüne alarak mali müşavirinizden görüş almanızı tavsiye ederiz.


T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı : 62030549-125[30-2018/166]-E.778624 28.08.2018
Konu :Yurt dışında mukim firmadan alınan kredinin kurumlar vergisi, KDV ve damga vergisi yönünden değerlendirilmesi

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, şirketinizin iç finansmanını sağlamak amacı ve ithal edeceği malların alımı ile ilgili olarak şirketinizce herhangi bir ortaklık bağı bulunmayan Marshall Adası’nda yerleşik bulunan şahıs ve özel firmalardan kredi kullanmayı planladığı belirtilerek, yurt dışından alınacak krediye ilişkin olarak ödenecek faiz tutarları üzerinden kurumlar vergisi kesintisi ve katma değer vergisi hesaplanıp hesaplanmayacağı ile düzenlenecek kredi sözleşmeleri nedeniyle damga vergisi tahakkuk ettirilip ettirilmeyeceği hususunda bilgi verilmesi istenilmektedir.

Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden;

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, Kanunun 1 inci maddesinde sayılan kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanların sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden dar mükellefiyet esasında vergilendirilecekleri hüküm altına alınmış ve aynı maddenin üçüncü fıkrasında da dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar bentler halinde sayılmıştır.

Aynı Kanunun dar mükellefiyette vergi kesintisinin düzenlendiği 30 uncu maddesinin birinci fıkrasında, dar mükellefiyete tabi kurumların Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından % 15 oranında vergi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmış, anılan fıkranın (ç) bendinde de Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2), (3) ve (4) numaralı bentlerinde sayılanlar hariç olmak üzere menkul sermaye iratları üzerinden vergi kesintisi yapılması hüküm altına alınmıştır.

Anılan maddenin sekizinci fıkrası ile Bakanlar Kuruluna verilen yetkiye istinaden yayımlanan 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 1 inci maddesinin (5) numaralı bendinde, her nevi alacak faizlerinden yapılacak vergi kesintisi oranları belirlenmiş olup söz konusu bendin; (a) alt bendiyle yabancı devletler, uluslararası kurumlar veya yabancı bankalardan ya da bulunduğu ülkede mutad olarak kredi vermeye yetkilendirilmiş olup sadece ilişkili bulunduğu kurumlara değil tüm gerçek ve tüzel kişilere kredi veren kurumlardan alınan her türlü krediler için ödenecek faizlerden yapılacak tevkifat oranı (katılım bankalarının kendi usullerine göre yurt dışından sağladıkları fonlar ve benzeri kaynaklar için ödedikleri kâr payları dahil) % 0, (ç) alt bendiyle de diğer alacak faizi ödemeleri üzerinden yapılacak tevkifat oranı % 10 olarak belirlenmiştir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin (6) numaralı bendinde ise kaynağı ne olursa olsun her nevi alacak faizlerinin (Adi, imtiyazlı, rehinli, senetli alacaklarla cari hesap alacaklarından doğan faizler ve kamu tüzel kişilerince borçlanılan ve senede bağlanmış olan meblağlar için ödenen faizler dahil.) menkul sermaye iradı sayılacağı hüküm altına alınmıştır.

Yukarıdaki hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, şirketinize kredi veren Marshall Adası mukimi gerçek kişi ve özel firmaların, sadece ilişkili bulunduğu kurumlara değil tüm gerçek ve tüzel kişilere kredi veren kurum olması ve ilgili ülke mevzuatı gereğince banka veya kredi vermeye yetkili kuruluş olduğunun tevsiki şartıyla ödenecek faizler üzerinden 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca % 0 oranında, aksi halde % 10 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

Diğer taraftan, Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında, “Kurumlar, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunursa, kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılır. Alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilir.” hükmüne yer verilmiştir.

Bu bağlamda, kredi veren gerçek kişi ve kurumun şirketinizle ilişkili kişi olması durumunda Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi hükmünün uygulanacağı tabiidir.

Katma Değer Vergisi Kanunu Yönünden;

3065 sayılı KDV Kanununun;

1/1 inci maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin, 1/2 nci maddesinde, her türlü mal ve hizmet ithalinin katma değer vergisine tabi olduğu,

9/1 inci maddesinde; mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, iş yerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması halinde, vergiye tabi işlemlere taraf olanların verginin ödenmesinden sorumlu tutulacağı,

17/4-e maddesinde, banka ve sigorta muameleleri vergisi kapsamına giren işlemler ve sigorta aracılarının sigorta şirketlerine yaptığı sigorta muamelelerine ilişkin işlemlerinin katma değer vergisinden istisna olduğu,

hüküm altına alınmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin “II/F-4.5.1.Banka ve Bankerlik İşlemleri” başlıklı bölümünde;

“Banka ve sigorta muameleleri vergisinin konusunu, banka ve sigorta şirketlerinin Kiralama Kanununa göre yaptıkları işlemler hariç olmak üzere, her ne şekilde olursa olsun yapmış oldukları bütün muameleler dolayısıyla kendi lehlerine aldıkları paralar oluşturmakta; bankerlerin yapmış oldukları banka muamele ve hizmetleri dolayısıyla kendi lehlerine almış oldukları paralar da aynı verginin kapsamına girmektedir. Bu işlemler Kanunun (17/4-e) maddesi ile KDV’den istisna edilmiştir.

Ayrıca, Türkiye’de banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi tutulmamış olan yurt dışı kredi işlemlerinin mahiyet itibarıyla banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi olan yurt içi bankacılık hizmetlerinden farksız olduğu açıktır. Dolayısıyla, yurt dışı kredi işlemlerinde de Kanunun (17/4-e) maddesi hükmü uyarınca KDV hesaplanmaz.”

açıklamaları yer almaktadır.

Anılan Tebliğin “I/C-2.1.2.1.İkametgahı, İşyeri, Kanuni Merkezi ve İş Merkezi Türkiye’de Bulunmayanlar Tarafından Yapılan İşlemler” başlıklı bölümünde ise tevkifat uygulamasına ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.

Buna göre, şirketinize kredi veren Marshall Adası mukimi gerçek kişi veya özel firmaların ilgili ülke mevzuatına göre kredi vermeye yetkili kuruluş olması durumunda, şirketiniz tarafından kullanılacak kredi üzerinden hesaplanan faiz ödemelerinin KDV’ye tabi olmaması gerekmektedir.

Ancak, kredi veren Marshall Adası’nda mukim firmaların ilgili ülke mevzuatına göre kredi vermeye yetkili kuruluşlardan olmaması halinde, bu firmalardan temin edilen kredilerin geri ödenmesi sırasında uygulanan faiz, komisyon vb. adlar altında yapılan ödemeler, bir finans hizmetinin karşılığını teşkil ettiğinden KDV’ye tabi olup, söz konusu ödemeler nedeniyle ortaya çıkan KDV’nin, KDV Kanununun 9 uncu maddesi hükmü gereğince tevkifata tabi tutularak şirkeiniz tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenmesi gerekmektedir.

Damga Vergisi Kanunu Yönünden;

488 Sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, 9 uncu maddesinde ise bu kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisinden müstesna olacağı hükme bağlanmıştır.

Kanuna ekli damga vergisinden istisna edilen kağıtların yer aldığı (2) sayılı tablonun “IV. Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar” başlıklı bölümünün (23) numaralı fıkrasında, “Bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilere bunların teminatlarına, geri ödenmelerine, devrine ve krediden doğan alacakların temlikine ilişkin kağıtlar ile bu kağıtlar üzerine konulacak şerhler (kredilerin kullanımları hariç) “in damga vergisinden istisna olacağı hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Kararın 17/a maddesi kapsamında Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışından temin ettikleri kredileri, bankalar veya özel finans kurumları aracılığıyla kullanmaları gerekmektedir.

Söz konusu istisna hükümlerinde bahsi geçen “yurt dışı kredi kuruluşları ile uluslararası kurumlar” ifadelerinden, hangi kurum ve kuruluşların anlaşılması gerektiğine ilişkin olarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından yayımlanan 02.01.2002 tarih ve 2002/YB-1 sayılı Genelgenin “1.1.7. Yurt Dışından Alınacak Nakit Kredilerde Damga Vergisi ve Harç Mükellefiyeti” başlıklı bölümünde,

“…

Yurt dışı kredi kuruluşları ifadesinden; bu kuruluşların mukimi bulundukları ülkenin mevzuatına göre mali (finansal) kaynak sağlamaya yetkili olan ve esas faaliyet konularından birisi de kredi vermek olan kuruluşların; uluslararası kurumlar ifadesinden ise gelişmekte olan ülkelerin kalkınmalarının veya bir ülkenin yeniden yapılandırılmasının finansmanının temini amacıyla bu ülkelere kredi veren Dünya Bankası (Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası), Uluslararası Para Fonu, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ve benzeri kuruluşların anlaşılması gerekmektedir.

Bankalar ve özel finans kuruluşlarınca; kullanımına aracılık edilen kredilerin yurt dışı kredi kuruluşlarından sağlandığının belirtildiği durumlarda, kredi kuruluşunun yurt dışı kredi kuruluşu olup olmadığı konusunda karar verilememesi halinde, borç alan kuruluştan, kredi aldığı kuruluşun kendi ülke mevzuatına göre kredi vermeye yetkili kuruluş olduğunun, diğer bir ifadeyle, yurt dışı kredi kuruluşunun faaliyette bulunduğu ülke mevzuatına göre ödünç para verme işi ile uğraştığının, borç vermeye yetkili olduğunun tevsiki istenecektir. Söz konusu tevsik işlemi için kredi veren kuruluşun kendi ülke resmi makamlarından almış olduğu, kredi kullandırmaya yetkili olduğuna dair belgenin, bu ülkede bulunan ülkemizin büyükelçilikleri veya konsoloslukları ya da ekonomi müşavirleri tarafından onaylanmış örneğini işleme aracılık eden bankaya ibraz etmeleri gerekmektedir.”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, şirketinize kredi veren bağlı olduğu ülke mukimi …., Inc. firmasının bağlı olduğu ülke mevzuatına göre kredi vermeye yetkili kuruluş olduğunun tevsik edilmesi halinde, söz konusu kredi sözleşmesine damga vergisi istisnasının uygulanması mümkün bulunmaktadır.


Yurt Dışından Alınan Kredilerde Vergilendirme: 10 Soru 10 Cevap

1. Yurt dışından alınan krediler kurumlar vergisine tabi midir?

Kredi ana parası kurumlar vergisine tabi değildir. Ancak kredi için ödenecek faiz tutarları, kredi verenin statüsüne göre %0 veya %10 oranında stopaj (vergi kesintisi) uygulanarak kurumlar vergisine tabi olabilir.

2. %0 stopaj uygulanabilmesi için ne gerekir?

Kredi veren kurumun, bulunduğu ülke mevzuatına göre kredi vermeye yetkili finans kuruluşu olduğunu belgeleyebilmesi gerekir. Aksi halde faiz ödemeleri üzerinden %10 stopaj yapılır.

3. İlişkili kişiyle kredi işlemi yapılırsa ne olur?

Kredi veren kurum şirketle ilişkili kişi ise, bu işlem transfer fiyatlandırması hükümleri kapsamında değerlendirilir ve emsallere uygun faiz oranı dikkate alınmalıdır.

4. Yurt dışından alınan kredilere KDV uygulanır mı?

Eğer kredi, yabancı bir banka veya kredi kuruluşu tarafından veriliyorsa, faiz ödemeleri KDV’den istisnadır. Bu şart sağlanmazsa, faiz ve benzeri ödemeler KDV’ye tabi olur.

5. KDV nasıl beyan edilir?

Kredi veren kurumun Türkiye’de iş yeri yoksa ve KDV doğuyorsa, şirket sorumlu sıfatıyla KDV beyanı yapar ve vergiyi öder.

6. Damga vergisi bu kredilerde nasıl uygulanır?

Kredi veren kuruluş yurt dışı kredi kuruluşu statüsündeyse ve bu durum belgeyle ispat edilirse, kredi sözleşmesi ve ekleri damga vergisinden istisna olur.

7. Damga vergisi istisnası için hangi belgeler gerekir?

Kredi veren kurumun kendi ülkesinde kredi vermeye yetkili olduğunu gösteren bir belge, ilgili ülkenin resmi makamlarından alınmalı ve Türkiye’deki büyükelçilik veya konsolosluk tarafından onaylanmalıdır.

8. Yurt dışı özel şahıslardan alınan krediler vergilendirmeye tabi midir?

Eğer şahıs kredi vermeye yetkili bir kurum değilse, bu durumda faiz ödemeleri hem %10 stopaj hem de KDV kapsamına girer.

9. Kredi komisyonu ya da dosya masrafları da vergilendirilir mi?

Evet. Faiz dışında krediye ilişkin komisyon, dosya masrafı, hizmet bedeli gibi ödemeler de vergisel olarak aynı şekilde değerlendirilir.

10. Vergi incelemelerinde en çok dikkat edilen hususlar nelerdir?

En çok denetlenen noktalar: stopaj oranı doğru uygulanmış mı, KDV beyanı eksiksiz yapılmış mı, damga vergisi istisnası için geçerli belge var mı gibi konulardır. Belgeler eksiksiz olmalıdır.

 



Kaynak: GİB Özelge Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. karenaudit veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.