09.02.2022

İş kanununda hafta tatiline hak kazanmak için “Bir haftalık süre içinde kalmak üzere işveren tarafından verilen diğer izinlerle hekim raporuyla verilen hastalık ve dinlenme izinleri çalışılmış günler gibi hesaba katılır.” ibaresi var. Buradaki 1 haftalık süreden kasıt örnek: Hafta tatili Pazar olan işyerinde işçi Çarşamba gününden başlayarak 9 gün istirahat raporu alırsa istirahati Sonraki Haftaya sarktığı için Personel Çarşamba’yı takip eden pazar günü Hafta tatiline hak kazanır mı? 

İşçilerin 7 günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az 24 saatlik dinlenme hakkından (hafta tatilinden) yararlanmaları şarttır. Çalışanların hafta tatili hakkı Anayasadan doğan bir hak olup 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 4857 sayılı İş Kanunu ile düzenlenmiştir. 

İş Hukukunda hafta tatili gününe hak kazanılması belli şartlara bağlanmıştır. Buna göre, çalışanın hafta tatiline hak kazanabilmesi için iş sözleşmesinin devam ediyor nitelikte olması ve askıya alınmamış olması ve işçinin hafta tatili gününden önceki iş günlerinde çalışmış olması gerekmektedir. Yasa gereği çalışılmış sayılan haller de fiili çalışma gibi değerlendirildiğinden hafta tatiline hak kazanılmasında değerlendirilmeyecektir. 

4857 sayılı İş Kanunu uyarınca işçi tarafından fiilen çalışılmamış olsa da işçinin fiilen çalıştığı kabul edilen haller tek tek sayılmıştır. 

Buna göre; Çalışmadığı halde kanunen çalışma süresinden sayılan zamanlar ile günlük ücret ödenen veya ödenmeyen kanundan veya sözleşmeden doğan tatil günleri, İşçiye; evlenmesi veya evlat edinmesi ya da ana veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğunun ölümü hâlinde üç gün, eşinin doğum yapması hâlinde verilen beş günlük ücretli izinleri, İşçilerin en az yüzde yetmiş oranında engelli veya süreğen hastalığı olan çocuğunun tedavisinde, hastalık raporuna dayalı olarak ve çalışan ebeveynden sadece biri tarafından kullanılması kaydıyla, bir yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde on güne kadar verilen ücretli izinleri, Bir haftalık süre içinde kalmak üzere işveren tarafından verilen diğer izinlerle hekim raporuyla verilen hastalık ve dinlenme izinleri, Zorlayıcı ve ekonomik bir sebep olmadan işyerindeki çalışmanın haftanın bir veya birkaç gününde işveren tarafından tatil edilmesi halinde haftanın çalışılmayan günleri, ücretli hafta tatiline hak kazanmak için çalışılmış sayılır. 

İşçi tarafından hastalık nedeni ile alınan sağlık raporunun bir haftalık süre içinde kalması gerekir. Sağlık raporunun bir haftalık süreyi aşar nitelikte daha uzun süreli olması durumunda hafta tatiline hak kazanılmaz. Hafta tatiline hak kazanabilmek için işçinin haftanın önceki günlerinde çalışmış bulunması zorunludur.

Bu doğrultuda işçinin mazeretsiz olarak işe devamsızlığının bulunması halinde hafta tatiline kazanamayacağı açıktır.

İş kanunda Hafta Tatiline hak kazanma bakımından “Bir haftalık süre içinde kalmak üzere, işveren tarafından verilen diğer izinlerle hekim raporuyla verilen hastalık ve dinlenme izinleri çalışılmış günler gibi hesaba katılır.”” demekte buradaki 1 haftalık süreden kasıt hafta tatili pazar olan işyerinde Salı günü 10 günlük istirahat alan işçi salıdan sonraki ilk pazar günü olan hafta tatili Kesilir mi?

İşçinin hafta tatili hakkını kazanabilmesi için kanunen belirlenen haftalık 45 saat çalışma yükümlülüğünü yerine getirmesi gerekmektedir. 

Bu yükümlülüğü yerine getiren işçiye kanunen işveren tarafından bu yedi günlük periyod içinde kesintisiz en az 24 saat dinlenme hakkı verilmelidir. Hastalık da çalışılmış gibi sayılan hallerdendir.


Kaynak: ismmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Karenaudit veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.