Araç kiralama sektöründe faaliyet gösteren şirketler, zaman zaman kiraladıkları araçlar nedeniyle müşterilerinin kusurundan kaynaklı trafik cezaları veya OGS kaçak geçiş bedelleri ile karşılaşabiliyor. Peki, bu cezaların muhasebe kayıtlarında gider olarak dikkate alınması mümkün mü? Cezalar müşterilere yansıtıldığında vergi açısından durum nasıl şekillenir?

Bu yazıda, kiralık araçla ilgili trafik cezaları, otoyol kaçak geçiş cezaları, vergi matrahından düşülebilir mi gibi sorulara  İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI tarafından verilen ve yazının devamında inceleyebileceğiniz özelge ışığında cevap vereceğiz.

1. Trafik Cezaları Vergisel Açıdan Gider Sayılır mı?

Hayır. Gelir Vergisi Kanunu’nun 41. maddesi ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 11. maddesine göre her türlü para cezaları kurum kazancının tespitinde gider olarak kabul edilmez. Bu kapsama, araçlara kesilen trafik cezaları da dahildir.

2. OGS Kaçak Geçiş Bedeli Gider Olarak Yazılabilir mi?

Eğer OGS geçiş bedeli, idari ceza kapsamında değilse ve yalnızca hizmet karşılığı alınan bir bedel ise gider olarak dikkate alınabilir. Ancak kaçak geçişten dolayı ceza uygulanmışsa, bu da para cezası sayıldığından gider yazılamaz.

3. Bu Cezalar Müşteriye Yansıtıldığında Ne Olur?

Eğer trafik cezası veya OGS geçiş bedeli şirket tarafından ödenip daha sonra kiracıya aynen yansıtılıyorsa, bu tutar gelir olarak beyan edilmek zorundadır. Bu durumda şirketin ödediği ceza gider yazılamaz; ancak karşılığında gelir yazıldığı için vergi matrahı etkilenmez.

4. Yansıtılan Ceza Tutarı Kiracı Açısından Gider Sayılır mı?

Hayır. Kiracı bu tür cezaları ödemiş olsa da, kanunen kabul edilmeyen gider kapsamında değerlendirilir. Dolayısıyla gelir veya kurumlar vergisi matrahından düşülemez.

5. Kiracıya Yansıtılan Tutar İçin Fatura Düzenlenmeli mi?

Evet. Şirket, kiracıya trafik cezası ya da OGS bedelini yansıttığında, bu işlem hizmet veya masraf yansıması olarak faturalandırılmalı ve KDV uygulanmamalıdır, çünkü vergiye tabi bir teslim veya hizmet niteliği taşımaz.

6. Bu Tür Cezalar Kurumlar Vergisi Matrahını Etkiler mi?

Doğrudan etkiler. Şirket cezayı ödeyip gider yazmaya kalkarsa vergi ziyaı oluşur. Ancak cezayı kiracıya yansıtır ve gelir kaydı yaparsa cezanın gelir-gider dengesi sağlanmış olur.

7. Bu Cezalar Şirketin Suçundan Kaynaklanıyorsa Ne Olur?

Şirketin kendi sürücüsünün hatasından doğan trafik cezaları da gider olarak yazılamaz. Çünkü bu tür cezalar da işletme hatasından kaynaklı idari yaptırım niteliği taşır.

8. Vergi Denetimlerinde Bu Konular İncelenir mi?

Evet. Özellikle gider kayıtları detaylıca incelenir. Para cezalarının gider olarak yazılması, kanunen kabul edilmeyen gider olarak reddedilir ve cezalı tarhiyat sebebidir.

9. Ceza Bedeli Gider Değilse Nereye Kaydedilir?

Muhasebe uygulamalarında bu tür ödemeler genellikle kanunen kabul edilmeyen giderler hesabında izlenir. Mali tablolarla birlikte beyanname üzerinde ayrıca gösterilmelidir.

10. Sonuç Olarak Ne Yapılmalı?

Araç kiralama şirketleri, ceza ödemelerini doğrudan gider yazmamalıkiracıya yansıtılacaksa doğru şekilde belgelemeli ve gelir yazmalıdır. Bu yöntemle vergi riski ortadan kalkar.


Yazıya kaynaklık teşkil eden Özelge

 

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı : 62030549-125[8-2017/40]-46784 15.02.2017
Konu :Kiraya verilen araca kesilen trafik cezası ve OGS kaçak geçiş cezasının gider olarak indirilip indirilmeyeceği.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, araç kiralama faaliyetinde bulunduğunuzu, kiraya vermiş olduğunuz araçlarla ilgili olarak müşterilerin kusurlarından dolayı muhatap oldukları trafik para cezası, ogs kaçak geçiş cezaları ve araçla ilgili diğer cezaların, araçların trafik sicilde şirket adına kayıtlı olması nedeniyle şirketinize tebliği edildiği belirtilerek, söz konusu cezaların müşterilere yansıtılması durumunda ödenen ceza bedellerinin gider olarak dikkate alınıp alınmayacağı hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup konu hakkında Başkanlığımız görüşleri aşağıda açıklanmıştır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı belirtilmiş, maddenin ikinci fıkrasıyla da safî kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmış olup aynı Kanunun “Kabul Edilmeyen İndirimler” başlıklı 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde, Kurumlar Vergisi Kanununa göre hesaplanan kurumlar vergisi ile her türlü para cezaları, vergi cezaları, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizler ile Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ödenen gecikme faizlerinin kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılmayacağı hükmüne yer verilmiştir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Ticari Kazancın Tarifi” başlıklı 37 nci maddesinde; “Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır.” hükmü yer almış olup; Kanunun “Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti” başlıklı 38 inci maddesinde ise;

“Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:

1.İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;

2.İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.

Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur.”

hükmüne yer verilmiştir.

Kanunun “İndirilecek giderler” başlıklı 40 ıncı maddesinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler ile işletme ile ilgili olmak şartıyla; bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi, resim ve harçların safi kazancın tespit edilmesi sırasında gider olarak indirim konusu yapılabileceği hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanunun “Gider Kabul Edilmeyen Ödemeler” başlıklı 41 inci maddesinde de, her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile teşebbüs sahibinin suçlarından doğan tazminatların (Akitlerde ceza şartı olarak derpiş edilen tazminatlar, cezai mahiyette tazminat sayılmaz.) gider olarak indirilmesinin kabul olunmayacağı hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre, şirketiniz adına tahakkuk edip ödenen trafik para cezalarının kurum kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır. Ancak, şirketinizce ödenen söz konusu trafik para cezalarının kiracılara yansıtılması ve kiracılara yansıtılan bu tutarların şirketinizce kurum kazancınızın tespitinde gelir olarak dikkate alınması halinde bu tutarlar kurum kazancınızın tespitinde indirim konusu yapılabilecektir.

Öte yandan, şirketiniz adına tahakkuk edip ödenen ve kiracılara yansıtılan trafik para cezalarının söz konusu kiracılar tarafından gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınamayacağı tabiidir.


 

 



Kaynak: GİB Özelge Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Karenaudit veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.