Yayım Tarihi: 9 Ağustos 2023


Bu yazımızda, günümüzde dünya genelinde bazı küresel şirketlerde kullanılan ve başarısı kanıtlanmış yönetim sistemleri veya bir başka deyişle yönetim anlayışları ile ilgili bilgiler paylaşacağız.

İşletmelerde hangi yönetim  sistemlerinin uygulanacağını etkileyen bir çok unsur vardır. Bunlardan en önemlisi işletmenin kurucuları, yöneticileri ve şirket içinde karar verme yetkisine sahip olan kişilerin kişilik özellikleri olduğunu görüyoruz. Yetkin ve etkin konumdaki kişilerin bireysel karakterlerini ve davranış tarzlarını; ülke, bölge, sektör, trendler vb. diğer unsurlara göre nasıl uyumlaştırdığı ise bir diğer önemli unsur olarak karşımıza çıkıyor. Somut veriler ışığında geleceğin nasıl şekilleneceğine dair dünyadaki çalışmaların izlenmesi ve firmanın istikametinin bu yöne çevrilmesi ilerleyen adımlarda firmaları rakiplerinden ayırt edici bir şekilde ve pozitif yönde ayrışması sonucunu doğuracaktır.

Dünyada bunu başarmış farklı ülkelerden çok sayıda firma var ve bunlar artık küresel çapta büyük oyuncular halinde gelmiş durumda. Kendi ülkelerine sağladıkları toplam faydanın yanında dünya ekonomisine, ticaretine ve geleceğe yön verir durumdalar. Yapılar büyüdükçe yönetim sistemlerinin bir önceki basamaktaki gereksinimlerinin yanında başka dinamiklerin varlığı meydana çıkıyor. Bu da yönetim sistemlerinde yeni geliştirmelere olan ihtiyacı su yüzüne çıkarıyor.

Başarılı yönetim sistemlerinin farklı sektörler tarafından da kullanıldığını görüyoruz. Başarının en büyük sırlarıdan biri de dünyanın bir çok yerinde uzun yıllar içinde farklı durumlar atlatarak küresel hale gelmiş firmaların yönetim sistemlerinin  incelenmesi ve bunlardan örnek alınmasıdır. Tabii bu sistemleri kendi firmalarına adapte edecek kişilerin bu adaptasyonu ne denli başarılı yaptığı ve bunu sürdürmedeki iradeleri çok önemlidir. Bir bütün olarak uygulandığında başarılı olmuş sistemlerin ve anlayışların önemli bir bölümünün veya bölümlerinin dışarıda bırakılması yarar yerinde zararlara da neden olacaktır.

Dünyada uygulanan bazı yönetim sistemlerini aşağıda ele aldık ve bunlar hakkında özet  bilgilere yer verdik.

1- Agile Yönetim Sistemi

Agile yönetim, özellikle yazılım geliştirme alanında başlayan ve giderek diğer sektörlere yayılan bir yaklaşımdır. Esneklik, hızlı tepki verme ve sürekli geliştirme odaklıdır. Ekipler küçük parçalara ayrılarak, her bir parça hızla geliştirilir ve geri bildirim alınarak düzeltilir.

Agile Yönetim, 2000’lerin başında yazılım geliştirme için ortaya çıktı. Esnek, hızlı ve sürekli geliştirme odaklıdır. Toyota’nın üretim sisteminden etkilenmiştir. Şirketler, IBM, Microsoft, Google gibi teknoloji devleri yanı sıra farklı sektörlerden örneğin Spotify, Zappos gibi firmalar Agile’ı uygulamaktadır.

Agile yönetim sistemi, esnek, hızlı ve sürekli değişime uyum sağlamayı amaçlar. Çeşitli metodolojileri içeren bir yaklaşımdır. Küçük, özgür ekipler oluşturarak, işleri küçük parçalara böler ve kısa süreli çalışma döngüleri (sprintler veya iterasyonlar) kullanır. Ekipler, düzenli olarak geri bildirim alarak ve hızla adapte olarak süreçlerini iyileştirir. İletişim ve işbirliği önemlidir. Scrum, Kanban, Extreme Programming (XP) gibi çeşitli metodolojiler Agile içinde yer alır. Bu yaklaşım, özellikle yazılım geliştirme gibi dinamik ve karmaşık süreçlerde yaygın olarak kullanılır, ancak diğer sektörlerde de benimsenmiştir.

2- Lean Yönetim

Lean yönetim, israfı minimize etmeye ve verimliliği artırmaya odaklanır. Bu yaklaşım, süreçlerin incelenmesi ve gereksiz adımların ve kaynakların ortadan kaldırılmasıyla işleyişin optimize edilmesini amaçlar.

Lean Yönetim, Toyota Üretim Sistemi’nin temelini oluşturan bir yaklaşımdır. 1950’lerde Toyota’da geliştirilen bu sistem, israfı azaltmaya, verimliliği artırmaya odaklanır. Büyük şirketler arasında Toyota, General Electric, Amazon ve Intel gibi pek çok firma Lean prensiplerini uygulamış ve başarılı sonuçlar elde etmiştir.

Lean yönetim sistemi, süreçlerin optimize edilerek israfın azaltılmasını ve değer yaratmaya odaklanır. Temel prensipleri Just-In-Time (tam zamanında), Kaizen (sürekli iyileştirme) ve Jidoka (otonomi) olarak özetlenebilir. Süreçler incelenir, gereksiz adımlar ve kaynaklar elimine edilir, böylece verimlilik artar. Çalışanlar sürece dahil edilir ve hataları tespit edip durdurmada yetkilendirilir. Toyota Üretim Sistemi’nden türemiştir ve üretimden ötesinde farklı sektörlerde uygulanmıştır. Azami değeri minimum kaynakla elde etmeyi hedefler ve sürekli gelişim felsefesine dayanır.

3- DevOps Yönetim Sistemi

DevOps, yazılım geliştirme ve IT operasyonlarını birleştirerek süreçleri hızlandırmayı ve daha verimli bir şekilde yönetmeyi hedefler. Geliştirme ve işletme ekipleri arasındaki işbirliğini artırır.

DevOps, 2000’lerin ortalarında yazılım geliştirme ve IT operasyonlarını entegre eden bir yaklaşım olarak ortaya çıktı. İşbirliği ve otomasyona dayalıdır. Büyük şirketler arasında Amazon, Netflix, Google, Microsoft ve Etsy gibi teknoloji liderleri DevOps prensiplerini benimsemiş ve uygulamıştır.

DevOps, yazılım geliştirme ve IT operasyonlarını yakın işbirliği içinde entegre eden bir yönetim yaklaşımıdır. Geliştirme (Development) ve işletme (Operations) ekipleri arasındaki duvarları yıkar. Süreç otomasyonuyla, yazılımın hızlı ve güvenli bir şekilde dağıtımı sağlanır. Sık sık kod birleştirmeleri ve sürekli entegrasyonla hatalar erken tespit edilir. Ayrıca, sürekli teslimat ve sürekli dağıtım uygulanarak hızlı iş teslimi sağlanır. Geri bildirim döngüleri ve sürekli izleme ile süreçler iyileştirilir. DevOps, esneklik, hız ve işbirliği temelinde modern IT yönetimini şekillendirir.

4- Holakratik Yönetim

Holakrasi, geleneksel hiyerarşik yapıların yerine, ekiplerin daha otonom olarak kararlar alabildiği bir yönetim sistemini önerir. Ekipler, belirli roller ve sorumluluklarla donatılarak daha hızlı ve esnek kararlar alabilir.

Holakratik Yönetim, 2000’lerde Brian Robertson tarafından geliştirilen bir örgüt yönetim sistemi olarak ortaya çıktı. Geleneksel hiyerarşik yapı yerine, otonom ekipler ve rollere dayanır. Büyük şirketlerden örneğin Zappos, Medium ve Buffer, Holakrasi’yi kısmen veya tamamen uygulayan örnekler arasındadı

Holakratik Yönetim, geleneksel hiyerarşik yapıların yerine örgütleri rollere ve otonom ekiplere dayalı bir yapıya dönüştürmeyi amaçlayan bir sistemdir. Bu sistemde, “halkalar” adı verilen iş birimleri, belirli görevleri ve sorumlulukları üstlenir. Her halka, içindeki rolleri belirler ve iş süreçlerini kendi içinde yönetir. Kararlar dağıtılmış ve yetki paylaşımıdır. Holakrasi, sürekli adaptasyon, açıklık ve inovasyonu teşvik eder. Çalışanların katılımı ve özerkliği vurgulanırken, işbirliği ve hızlı karar alımı da ön plandadır.

5- Blokzincir Tabanlı Yönetim

Blokzincir teknolojisi, özellikle tedarik zinciri yönetimi ve finansal işlemler gibi alanlarda yenilikçi çözümler sunmaktadır. Dağıtık defter teknolojisi, şeffaflığı artırabilir ve güvenliği sağlayabilir.

Blokzincir Tabanlı Yönetim, blokzincir teknolojisinin şeffaflığı, güvenliği ve otomasyonu kullanarak iş süreçlerini iyileştirme amacını taşır. İlk olarak Bitcoin ile bağdaştırılan bu teknoloji, iş dünyasında tedarik zinciri yönetimi, mali işlemler ve kayıt tutma gibi alanlarda uygulama bulmuştur. Büyük şirketler arasında IBM, Walmart, Maersk gibi firmalar blokzinciri tabanlı çözümlerle faaliyetlerini desteklemektedir.

Blokzincir Tabanlı Yönetim sistemi, dağıtık defter teknolojisini temel alır ve merkezi olmayan, güvenli ve şeffaf bir yapı oluşturmayı amaçlar. Bilgiler bloklar halinde zincirlenerek kaydedilir ve tüm ağ katılımcıları tarafından paylaşılır. İşlemler kriptografik olarak güvence altına alınır, değişmezlik sağlanır. Bu sistem, işlemleri otomatikleştirerek insan hatalarını azaltırken, güven ve şeffaflığı artırır. Tedarik zinciri yönetiminde ürünlerin takip edilmesi, mali işlemlerde aracıların ortadan kalkması gibi alanlarda uygulama bulur.

6- Veri Odaklı Yönetim (Data-Driven Management)

Veri odaklı yönetim, veri analitiği ve iş zekası araçlarını kullanarak kararlar almayı vurgular. Firma içi verilerin yanı sıra pazar verileri de analiz edilerek stratejiler oluşturulur.

Veri Odaklı Yönetim, veri analitiğinin iş kararlarını şekillendirdiği bir yaklaşımdır. 1960’lardan itibaren veri analitiği arttıkça gelişti. Büyük şirketler arasında Google, Amazon, Netflix, Procter & Gamble, Walmart gibi firmalar veri odaklı yaklaşımı benimseyerek iş stratejilerini güçlendirmişlerdir.

Veri Odaklı Yönetim, iş kararlarının veri ve analizlere dayandığı bir yaklaşımdır. Veriler toplanır, analiz edilir ve iş stratejileri ile hedeflerin belirlenmesinde kullanılır. Bu sistem, sürekli veri toplama ve izleme ile iş performansını ölçer ve analiz eder. Verilerin işlenmesi, tahminler yapılması ve sorunların tespiti için istatistiksel yöntemler ve veri madenciliği teknikleri kullanılır. Şirket içi ve dışı veriler bir araya getirilerek rekabet avantajı sağlar. Doğru verilerle desteklenen kararlar, daha etkili ve odaklı iş stratejileri oluşturulmasına yardımcı olur.

7- Dijital Dönüşüm Yönetimi

Teknolojik yenilikleri benimsemeyi ve iş süreçlerini dijitalleştirmeyi hedefleyen bir yaklaşımdır. İş süreçlerini otomatikleştirmek, müşteri deneyimini geliştirmek ve verimliliği artırmak için dijital araçlar kullanılır.

Dijital Dönüşüm Yönetimi, teknolojik yeniliklerin iş süreçlerine entegre edilmesini ve organizasyonların dijitalleşmeyi benimsemesini hedefleyen bir yaklaşımdır. İnternetin yaygınlaşmasıyla 2000’lerin sonlarında daha fazla önem kazandı. Büyük şirketler arasında Apple, Amazon, Microsoft, General Electric, Siemens gibi firmalar dijital dönüşümü öncü olarak uygulamıştır. Yeni teknolojilerin (bulut bilişim, yapay zeka, büyük veri) benimsenmesi, müşteri deneyiminin geliştirilmesi ve iş süreçlerinin yeniden tasarlanmasıyla dijital dönüşüm sağlanır.

Dijital Dönüşüm Yönetimi, işletmelerin dijital teknolojileri benimseyerek iş süreçlerini, müşteri deneyimini ve rekabetçi avantajlarını geliştirdiği bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, strateji oluşturmayı, teknoloji entegrasyonunu, kültürel değişimi ve sürekli adaptasyonu içerir. İş süreçlerinin otomasyonu, veri analitiği, yapay zeka, bulut bilişim gibi teknolojiler kullanılarak müşteri ihtiyaçlarına hızla cevap verme, verimliliği artırma ve inovasyonu teşvik etme amaçlanır. Çalışan katılımı ve liderlik desteği, dönüşüm sürecinin başarılı bir şekilde yönetilmesinde kritik rol oynar.

8- Çevik Yönetim

Çevik yönetim, sürekli değişen iş ortamında hızlı adapte olmayı vurgular. Planlama, uygulama, geribildirim ve iyileştirme adımları hızlı bir döngü içinde tekrarlanır.

Çevik Yönetim, yazılım geliştirme alanında başlayan ve daha sonra diğer sektörlere yayılan esnek, iterasyonel bir yaklaşımdır. 2000’lerin başında “Agile Manifesto” ile şekillendi. Büyük şirketler arasında Microsoft, Spotify, Ericsson, IBM ve Toyota gibi firmalar çevik yönetim prensiplerini benimsemiş ve uygulamıştır. Sürekli değişen iş ortamında esneklik, hız ve müşteri odaklılık vurgulanırken, sıkı işbirliği, hızlı geri bildirim ve sürekli geliştirme süreçleri önemlidir.

Çevik Yönetim, sürekli değişen iş ortamlarına adapte olmayı hedefleyen esnek bir yaklaşımdır. Küçük ve yetenekli ekipler, belirli zaman aralıklarında (sprintler) çalışırlar ve öncelikli işleri tamamlarlar. Müşteri geri bildirimi ve değişen gereksinimler dikkate alınarak sürekli revize edilir. İş süreçleri sürekli geliştirilir ve optimize edilir. Çevik Manifesto, işbirliği, bireyler ve etkileşim, işleyen yazılım ve müşteri işbirliği üzerine odaklanır. Çevik yönetimde iletişim ve işbirliği ön plandadır, böylece hızlı teslimat, sürekli iyileştirme ve müşteri memnuniyeti sağlanır.

Yukarıda belirtilen yönetim sistemleri dışında da kabuk görmüş birçok sistem vardır. Bunlar firmaların ihtiyaçlarına ve sektörlerine göre değişebilir. Ama sistemler üzerinde çalışmak ve kafa yormak çok fark yaratacaktır. İşletmelerin sistem yaklaşımlarını göz ardı etmemeleri kendilerini kalıcı başarılara ulaştıracaktır.

Ali KARAKUŞ


Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Karen Audit veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.