9 Nisan 2022, Cumartesi
Kazancın Hesaplanması, Kur Farkı ve Vade Farklarının Durumu
Vergi Usul Kanunu uyarınca vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyeti esas olduğundan, istisna kazancın hesaplanmasında, muvazaa hali ve örtülü kazanç dağıtımı hükümleri saklı kalmak kaydıyla, fiili satış bedeli esas alınacaktır. Bunun dışında çeşitli ölçüler dikkate alınarak, fiilen gerçekleşen satış fiyatının altında veya üstünde bir istisna tutarının hesaplanması söz konusu olmayacaktır.
Satış kazancı, satış işlemi ile birlikte oluşacağından istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanacaktır. İstisna kapsamındaki değerlerin satışından kaynaklanan alacaklar için alınan faiz, komisyon ve benzeri gelirler, istisna kazancın tespitinde dikkate alınmayacaktır. Aynı şekilde, satış bedelinin döviz cinsinden belirlenmesi durumunda ortaya çıkan kur farklarının da istisna kazancın tespitinde dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır. Döviz üzerinden veya vadeli olarak gerçekleşen satışlarda, yabancı paraların ya da alacakların değerlemesinden kaynaklanan unsurlar vergi matrahının tespitinde gelir veya gider unsuru olarak dikkate alınacaktır.
Örneğin; (X) AŞ 2014 yılında 1.000.000 TL’ye aldığı binayı, 12 Ağustos 2021 tarihinde 1.500.000 Dolar bedelle vadeli olarak satmıştır (Birikmiş amortismanlar ihmal edilmiştir.). Satış bedelinin, 500.000 $’ı peşin olarak tahsil edilmiş olup; geriye kalan tutarın 500.000 $’lık kısmı 12 Ağustos 2022’de, diğer 500.000 $’lık kısmı ise 12 Ağustos 2023 tarihinde tahsil edilecektir. (12 Ağustos 2021 tarihinde 1 $ = 7,2483 TL)
Buna göre;
Satış Bedeli: 1.500.000 $ x 8,6244 TL = 12.936.600 TL
Satış Kazancı: 12.936.600 TL – 1.000.000 = 11.936.600 TL
İstisna Kazanç Tutarı: İstisna Kazanç Tutarı: 5.968.300 TL
Fona Alınacak Kazanç Tutarı: 5.968.300 TL olacaktır.
Döviz üzerinden yapılan bu satışta, yabancı paraların ya da alacakların değerlemesinden kaynaklanan artış veya azalışlar istisna kazanç tutarını etkilemeyeceği gibi fonda tutulan kazanç tutarını da değiştirmeyecektir
Taşınmaz ve iştirak hissesi satış kazancı istisnasına ilişkin giderlerin istisna kazanca isabet eden kısmı kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacaktır. Dikkat edilmesi gereken nokta, elde edilen kazancın %50’si istisna olduğu için istisnaya ilişkin giderlerin de %50’sinin KKEG olarak değerlendirilmesi gerektiğidir.